-
1 واجب
واجِب1. azimliAnlamı: kararında, tutumunda direnen, kararlı2. vacipAnlamı: yapılması gerekli olan3. asliAnlamı: temel olarak alınan, esas olan4. gerek5. ehemmiyetliAnlamı: önemli, mühim6. gerekliAnlamı: yerinde olan, lüzumlu, vacip7. lâzımAnlamı: gerekli, gerek8. lüzumluAnlamı: lâzim, gerekli, gerek9. elzemAnlamı: çok gerekli10. zarurîAnlamı: gerekli, gerek olan11. mühimAnlamı: önemli12. vecibeAnlamı: ödev13. önemliAnlamı: önemli olan, mühim14. ödev -
2 فرض
IفَرَضَaddetmekAnlamı: saymakIIفَرْض1. vacipAnlamı: yapılması gerekli olan2. hipotezAnlamı: var sayım, faraziye3. asliAnlamı: temel olarak alınan, esas olan4. fermanAnlamı: buyruk, emir5. farzAnlamı: müslümanlıkta, yapılmaması günah sayılan6. farazaAnlamı: diyelim ki, tutalım ki7. komutAnlamı: emir, askerî buyruk8. gerekliAnlamı: yerinde olan, lüzumlu, vacip9. elzemAnlamı: çok gerekli10. zehapAnlamı: sanma, sanı, zannetme11. lüzumluAnlamı: lâzim, gerekli, gerek12. lâzımAnlamı: gerekli, gerek13. faraziyeAnlamı: varsayım14. sanmakAnlamı: zannetmek15. zanAnlamı: sanma, sanı16. buyrukAnlamı: emir, ferman -
3 آلية
-
4 وظيفة
-
5 ضروري
ضَرُورِيّ1. asliAnlamı: temel olarak alınan, esas olan2. ehemmiyetliAnlamı: önemli, mühim3. gerek4. lâzımAnlamı: gerekli, gerek5. evginAnlamı: öncelikle yapılması gereken, ivedili6. lüzumluAnlamı: lâzim, gerekli, gerek7. elzemAnlamı: çok gerekli8. gerekliAnlamı: yerinde olan, lüzumlu, vacip9. zarurîAnlamı: gerekli, gerek olan10. mühimAnlamı: önemli11. önemliAnlamı: önemli olan, mühim
См. также в других словарях:
gerekli — sf. Yapılması, olması veya bulunması uygun olan, yerinde olan, lüzumlu, vacip, mukteza Bize gerekli olan şey, adamakıllı bir harita, bir de kılavuz. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gerekli görmek gerekli kılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
vacip — sf., bi, din b., Ar. vācib 1) Müslümanlıkça yapılması gerekli olan Kurban Bayramı nda her zenginin kurban kesmesi vaciptir. B. Felek 2) esk. Yapılması gerekli olan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller vacip olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
VÂCİB-ÜL İFA — İfa edilmesi lüzumlu olan. Yapılması gerekli olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
lazıme — is., esk., Ar. lāzime 1) Yapılması gerekli olan şey 2) man., mat. Gerekçe … Çağatay Osmanlı Sözlük
vâcibe — (A.) [ ﻪﺒﺝاو ] gereken, yapılması gerekli olan … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
kaçak — sf., ğı 1) Bağlı bulunduğu yerden veya yasadan kaçan, uzaklaşan Vapurda bir de kaçak Rus ailesi var. A. Gündüz 2) Yasaca yapılması yasak olan veya yapılması için gerekli izin alınmayan Kaçak kat. 3) Yasaca belirtilmiş gerekli gümrük ve vergileri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karmaşık — sf., ğı 1) İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşan, mudil Karmaşık bir sorun. Karmaşık bir düşünce. 2) kim. Çözeltide kendisini oluşturan parçalara iki yönlü olarak ayrışan (iyon veya birleşik),… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ödev — is. 1) Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre ve yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife, vecibe Doktor da rahattır. Ödevini yapmıştır. H. Taner 2) Öğretmenin öğrencilere okul dışında yapmaları için verdiği çalışma… … Çağatay Osmanlı Sözlük
VÂCİB — (Vücub. dan) (C.: Vâcibât) Lüzumlu, mecburi olan. * Fık: Yerine getirilmesi her müslüman için gerekli ve borç olup, yapılmadığı takdirde büyük günah olan Allah ın emirleri. Yapılması zannî delil ile belli olan. Terki câiz olmayan. Yapılması şer… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ruhsatlı — sf. Yapılması ve kullanılması vb. için gerekli izni olan, ruhsatı olan … Çağatay Osmanlı Sözlük